Çocuk ile Kamp Anılarımız

Merhaba,

Kamp yapmak için gerekli malzemeleri ilk post ta anlatmıştım. Geçen sene yaptığımız kamp yerlerini ve yaşadıklarımızı da anlatmak istedim.

Biz ilk kampımızı İznik gölü kıyısında Sakarya dan bir bisiklet grubu ile yapmıştık. Özgür 23 aylıktı. Kamp yapılan alanlar genelde geniş ve çocukların, özgürce tehlikesiz bir alanda bir çok şeyi keşfetmesine olanak veren bir tatil seçeneği. Bizim ilk kamp  attığımız yer  şehrin merkezine çok yakın ağaçlık bir bölge olduğundan tuvalet ve yemek yeme konusunda hiç zorluk çekmediğimiz yarı kamp diyebileceğimiz bir deneyim olmuştu. Çünkü yemek işini bisikletlerimize binip bir lokantada yiyerek gidermiştik :) İlk kamp deneyimi için bence gayet uygun bir deneyim olmuştu bize.

Kamp gününün sabahı Özgür İznik gölünün kenarında taş atarken. 

 Biz nereye gidersek gidelim yanımıza bisikletlerimizi de alıyoruz. Özgür ü bisiklet koltuğuna bindirerek yakınlardaki güzellikleri pedallayarak görüyor ve keşfediyoruz. 

2. Kamp deneyimimizi ise Bursa  Kocayayla da yaptık. İlk defa bir yaylaya ayak basıyor olmam beni görüntüsü karşısında büyülemişti. Alabildiğine dümdüz ve yeşillikler içinde olan, hayvanların serbestçe otladığı, çocukların ağaçlara asılmış salıncaklarda gülücükler saçtığı, genelde ailelerin toplandığı bir alan ile karşılaşmıştık. 

Günümüz çok güzel geçmiş Özgür ü uyutmuş, kahvelerimizi yıldızların altında yudumlarken telefonumuz çaldı. Arayan abimdi, gece yola çıkıp yanımıza gelecekti ki yarı yolda malum 15 Temmuz darbesinin söylentilerini duymuş ve geriye ailesinin yanına döndüğünü bize haber veriyordu. İnternetimiz olmadığından biz her şeyden habersizdik. Çadırımıza girip hemen bir radyo kanalı açıp bütün gece olan biteni dinleyerek geçirdik gecemizi. 1 gece daha kalmak vardı planımızda ama biz evimize dönmeyi tercih ettik. Bursa Kocayayla alanında tuvalet, elektrik, bakkal, çadır satan yerler, hatta küçük kasap gibi yer bile var.  

3. Kamp deneyimimizi bu sefer Kocaeli'ne bağlı İnönü Yaylasında yaptık. Facebook da meteor yağmurunu izlemek üzere İnönü Yaylasında toplanan bir grup bulduk. Neden olmasın dedik bizde katıldık bu gruba. Vardığımızda çok kalabalık olmayan bir ortam vardı. Çadırımızı kurup, ateşimizi yakıp yemeğimizi yedik. Özgür ile çok hoş vakit geçirip temiz havanın etkisiyle erkenden uyuttuğum Özgür den sonra kamp alanı hınca hınç dolmaya her yerden başka bir müzik sesi gelmeye, gençlerin alkolün etkisiyle kendinden geçtiği sabahı sabah ettiğimiz sessizliğin ancak sabah 5 de sağlandığı bir kamp anısı oldu bize. Orada anladık ki kalabalık kamp grupları ile çocuklu kamp yapmak pek bize göre değil. Tek iyi yanı yan çadır komşularımızla aynı ateş başında sabaha kadar sohbet muhabbet etmemizdi. Yalnız kalabalık grupların etkinliklerine rastlamadığınız bir zaman diliminde İnönü Yaylasında kamp yapmak çok güzel olabilir. Listenize alabilirsiniz. Ancak İnönü Yaylasında tuvalet sıkıntısı var, elektrik yok hatta çevresinde yakın bakkal gibi yerlerde yok. Buraya gelirken tüm alışverişinizi yapıp gelmeniz daha iyi olur.

4. ve son kamp yerimiz ise Yalova Erikli Yaylası oldu. Diğer yaylalara göre daha ufak bir alana sahip tuvalet, elektrik, bakkal gibi yerlerin olmadığı bir yayla. Buraya biz yine facebook tan bir grup ile gittik. İnönü Yaylası grubuna göre daha sakin insanların toplandığı, büyük bir ateş başında gitar ile hep bir ağızdan söylenen şarkılarla geçen bir kamp oldu. Tek çocuk Özgür olduğundan baya ilgi çekmesi sonucu Özgür hiç sıkılmadı. 

Biz kamp yapmaya İstanbul da oturduğumuzdan yakın iller de ki yaylalarda yapmaya başladık. Cuma akşamı yola çıkıp Pazar günü akşamı dönecek şekilde hafta sonlarımızı böyle değerlendirdik genelde. Bu sene nerelere gideriz bilemiyorum ama gittiğimiz yerleri yeniden listeleştirerek blog a ekleyeceğim. 

Çocuklarınız ile kamp anılarınızı okumayı isterim. Varsa anlatan arkadaşlarım adreslerinizi beklerim.

Sevgiler..