Bebek ile Uçak Seyahati
Merhaba,
Günler, aylar ne kadarda çabuk geçip gidiyor değil mi ? Kış bitecek mi, bahar gelecek mi, derken özlediğimiz o güzel güneşli günlere kavuştuk. Bunun akabinde de kısa tatiller, seyahat planları başladı tabii. Özgür ile doğduğundan beri bir çok kez uçak yolcuğu yaptık. Bebeğiniz küçükken yolculuklar daha kolay oluyor sanırım. Yani benim hep kolay geçti. :) Ben seyahate çıkmadan önce nelere dikkat ediyorum bunlardan kısaca bahsetmek istiyorum.
Öncelikle uçak biletini alırken eğer mümkünse çocuğumun uyku saatine denk getirmeye çalışıyorum. Bundan dolayı genelde uçakta hep uyur vaziyette yolculuk yapar, bundan dolayıda hiç sıkıntı yaşamazdım.
Genelde tek başıma seyahat edeceksem yanıma havalimanına ulaşırken ve içinde kolaylık sağlaması açısından çekçekli bir adet bavul alırım. Uçağın içinde bebeğimi oyalayacak, ilgisini çeken materyallerden oluşan bir sırt çantası hazırlarım ve bavul tesliminden sonra sırt çantası ile kalırım. Bugüne kadar bebek arabası ile Özgür çok küçükken (içinde oturmayı kabul ettiği aylarda) yanıma almışlığım vardı. Ancak 12 aydan sonra hiç bebek arabası yanıma almadım. Benim gibi ergonomik bir kangurunuz varsa eğer seyahatlerde resmen eliniz ayağınız oluyor. Hatta bebek arabasında uyuya kalan bebeğinizi uçağa biniş anında vermek zorunda olduğunuzdan uyuyan bebeği uyandırmak zorunda kalabiliyoruz. Kanguruda ise uyuyan bebek uyanmadan inişe kadar sizinle olabiliyor.
Geçen hafta Özgür ile kısa bir İzmir seyahati yaptık. Özgür şuan 21 aylık olduğundan uyur mu uyumaz mı uçakta durur mu durmaz mı kestiremiyordum. Bundan dolayı yanıma alacağım sırt çantasına neler koyduğumu anlatmaya başlayayım.
İlk olarak onun hiç görmediği oynamadığı ve uçakta sıkılana kadar göremeyeceği bir iki oyuncak aldım. Bunları uçak içinde kalkmak istediği anda çıkaracağım ki o keşfedip oynayana kadar belli bir zaman geçirmiş olacağız. Bir de havalimanının içinde, uçağın kalkış zamanına kadar geçireceğimiz zamanlar için en sevdiği oyuncaklarından olan bir kaçını aldım.
Ben çanta olarak en rahat ettiğim normal sırt çantalarımdan birini kullanıyorum. Yan taraflarında filelerden gözler olması suluğu ve hemen ulaşmak istediğim şeyleri koyabildiğim için çok kullanışlı oluyor.
Yukarıda gördüğünüz basit bir dosya ya çantada lazım olduğunda hemen ulaşabileyim diye yazı tahtası, resim defteri, boyama kitabı ve abaküs'ü koyup kapağını kapatıp çantaya öyle koydum.
Günler, aylar ne kadarda çabuk geçip gidiyor değil mi ? Kış bitecek mi, bahar gelecek mi, derken özlediğimiz o güzel güneşli günlere kavuştuk. Bunun akabinde de kısa tatiller, seyahat planları başladı tabii. Özgür ile doğduğundan beri bir çok kez uçak yolcuğu yaptık. Bebeğiniz küçükken yolculuklar daha kolay oluyor sanırım. Yani benim hep kolay geçti. :) Ben seyahate çıkmadan önce nelere dikkat ediyorum bunlardan kısaca bahsetmek istiyorum.
Öncelikle uçak biletini alırken eğer mümkünse çocuğumun uyku saatine denk getirmeye çalışıyorum. Bundan dolayı genelde uçakta hep uyur vaziyette yolculuk yapar, bundan dolayıda hiç sıkıntı yaşamazdım.
Genelde tek başıma seyahat edeceksem yanıma havalimanına ulaşırken ve içinde kolaylık sağlaması açısından çekçekli bir adet bavul alırım. Uçağın içinde bebeğimi oyalayacak, ilgisini çeken materyallerden oluşan bir sırt çantası hazırlarım ve bavul tesliminden sonra sırt çantası ile kalırım. Bugüne kadar bebek arabası ile Özgür çok küçükken (içinde oturmayı kabul ettiği aylarda) yanıma almışlığım vardı. Ancak 12 aydan sonra hiç bebek arabası yanıma almadım. Benim gibi ergonomik bir kangurunuz varsa eğer seyahatlerde resmen eliniz ayağınız oluyor. Hatta bebek arabasında uyuya kalan bebeğinizi uçağa biniş anında vermek zorunda olduğunuzdan uyuyan bebeği uyandırmak zorunda kalabiliyoruz. Kanguruda ise uyuyan bebek uyanmadan inişe kadar sizinle olabiliyor.
Geçen hafta Özgür ile kısa bir İzmir seyahati yaptık. Özgür şuan 21 aylık olduğundan uyur mu uyumaz mı uçakta durur mu durmaz mı kestiremiyordum. Bundan dolayı yanıma alacağım sırt çantasına neler koyduğumu anlatmaya başlayayım.
İlk olarak onun hiç görmediği oynamadığı ve uçakta sıkılana kadar göremeyeceği bir iki oyuncak aldım. Bunları uçak içinde kalkmak istediği anda çıkaracağım ki o keşfedip oynayana kadar belli bir zaman geçirmiş olacağız. Bir de havalimanının içinde, uçağın kalkış zamanına kadar geçireceğimiz zamanlar için en sevdiği oyuncaklarından olan bir kaçını aldım.
Ben çanta olarak en rahat ettiğim normal sırt çantalarımdan birini kullanıyorum. Yan taraflarında filelerden gözler olması suluğu ve hemen ulaşmak istediğim şeyleri koyabildiğim için çok kullanışlı oluyor.
Şimdi bakalım İzmir e giderken çantamıza neler koymuşuz :)
Ben sadece 1 yedek kıyafet koyuyorum. Hiç görmediği mavi yazı tahtası ve abaküs bonus olarak çantaya girmiş durumda :) Resim defteri ve 2 adet boya, vazgeçilmezimiz olan kalemi su ile çalışan Water Magic boya kitabı ve tabii alanda oynaması için minik arabaları.
Yukarıda gördüğünüz basit bir dosya ya çantada lazım olduğunda hemen ulaşabileyim diye yazı tahtası, resim defteri, boyama kitabı ve abaküs'ü koyup kapağını kapatıp çantaya öyle koydum.
Yukarıda gördüğünüz küçük çantaya ise arabalarını ve boya kalemlerini koydum. Böylece hem kaybetme sorununu hemde çantada on saat aradığımız şeyi bulamama sorununu ortadan kaldırmış olduk :)
Bizim yolculuğumuz giderken sabah 10:10 uçağı olduğundan Özgür hiç uyumadı :) havaalanında uçağı beklerken bolca koşturdu. Camların önünde çanta koyma yerlerinde oturup arabalarıyla baya vakit geçirdi aşağıda görüldüğü gibi :)
Uçak içinde ise korktuğum başıma gelmedi hiç uyumamasına rağmen ilk defa gördüğü yazı tahtası baya ilgisini çekti. Ananesi ve Şekeri(benim teyzeme şekerim diye tanıyor) ile zaman hiç zorluk çıkmadan geçti. İzmir gezimizden bir kaç fotografta paylaşmadan edemeyeceğim :)
Biz güzel bir 3 gün geçirdik İzmir de.. Dönüş yolumuzda ise akşam uçağı uyku saatine denk geldiği için uçağın motorları çalıştığı anda uyuya kaldı :)
Herkese güzel ve sakin yolculuklar dilerim. Sakin olmasa da sorun değil bence :)
Bir daha ki yazıda buluşmak dileğiyle..
Yorumlar
Yorum Gönder