Merhaba 19. ay ve merhaba öfke krizleri
Merhaba sevgili anneler ve babalar,
Bu sıralar kendimi Özgür'e şunları söylerken buluyorum. "sen neden böyle mızmız bir çocuk oldun", "neden hep huysuzsun" "yapma Özgür" "Kendini yere atma Özgür, kafanı niye vuruyorsun Özgür" diye liste uzar gider. Aslında çok uyumlu bir oğlum vardır. Bu zamana kadar onunla tek başımıza gitmediğimiz yer kalmamıştır. Taaaaa ki evde bir akşam beni kaldırmak isteyipte ben kalkmayıp, birden kendini oradan oraya atmasına kadar. Çok şaşırmıştım. Bunu da nereden öğrendin sen diye geçirdim içimden ve gülümsedim. O gün bu gündür her gün istediği olmadığı zaman kendini çığlık çığlığa yere atıp oradan oraya atıyor. Artık arabada çocuk koltuğunda oturmamakta direniyor. Otursa da en fazla 10 dakika sonra ağlamaya başlıyor. Parkta oynamaya çıkardığımda sallananları salıncaklarından indirip boş salıncakları tekelinde tutuyor. Biri gelip binerse salıncağa çığlık çığlığa bağırıyor :) Anlayacağınız 2 yaş sendromuna 5 kala dönemindeyiz.
Hal böyle olunca biraz araştırayım, okuyayım çocuğuma yardımcı olayım dedim. Bu dönemi en az zararla atlatalım istiyorum. Bir kaç makale okudum içlerinden not aldıklarımı sizlere de aktarmak isterim.
Bu dönemde çocuklarda;
"- Reddederek, kurallara uymayarak, inatçılıkla, itiraz ederek, ağlayıp, vurup,ısırarak tepkilerini ortaya koyabilirlermiş.
-Gelişimsel olarak çocuğun istediğini elde edememesi, dil gelişiminin yetersiz olması öfke nöbetlerinin ortaya çıkışını kolaylaştırırmış.
- Bu evrede çocuk, dengesiz, olumsuz, isyankar ve çoğu zaman kararsız olabilirmiş."
Peki bu durumda biz anne-baba olarak nasıl davranmalıyız;
"-Öfke nöbeti başladığında görmezden gelmek, çocuğun yanından ayrılmak, doğal bir tonda konuşmayı sürdürmek ya da odadan dışarı çıkmak sıklıkla öfke nöbetini söndürürmüş.
-Bu dönemin doğal ve geçici olduğunu aklımızdan çıkartmamalı ve olabildiğince sabırlı davranmalıymışız.
- Özellikle 18 -24 ay arası çocuklar için hareket etmek çok önemli. Bu nedenle bir sandalyeye bağlı kalmadan, özgürce hareket edebileceği ortamları tercih ettiğimiz taktirde bizlerde çocuğumuzda rahat edermişiz. Böylece öfke nöbetlerinin sayısını azaltmış olurmuşuz. Geniş alanlarda bol bol hareket ederken hem enerjisini boşaltmış olacak, hem geniş kaslarını çalıştırarak atlama, zıplama, tırmanma gibi yeni beceriler geliştirecektir. Bu yeni beceriler onun başarma ve kendine güven duygusunu artıracakmış."
Bunların hepsine dikkat ettik, ama çocuğumun öfke nöbetleri çok sık oluyor önüne geçemiyorum diyorsak, ne zaman bir çocuk ruh sağlığı hakkında danışım yapalım sorusuna ise cevapları şunlar olmuş;
"- Basit öfke nöbetinden daha fazlası ise (sıklık,şiddet,süre),
- Bakım verene karşı saldırgan davranış,
- Eşyalara karşı yıkıcı davranma,
-Kendine yönelik saldırgan davranma,
-Günde 5 kez, ayda 10- 20 kez,
- 25 dk. uzun sürme ve kendini yatıştıramama."
Eğer çocuğumuz bu maddelerdeki gibi bir tablo gösteriyorsa işte o zaman bir çocuk ruh sağlığı doktorundan yardım almalıyız.
Ben şimdilik öfke anında sessiz kalmayı, ağlamasına izin vermeyi, kucağıma aldığımda ise anlatarak onu sakinleştirmeyi deniyorum. Biliyorum ki bu bir dönem ve Özgür ben buradayım diyor, artık bebeklikten çıktım benimde seçme ve söz hakkım var diyor. Çok güzel değil mi bu durum düşününce benim hoşuma gitmiyor da değil hani :) büyüyor...
2 yaşa 5 kala sevgiler..
Yorumlar
Yorum Gönder